
Okuduğum kitaplar ve izlediğim filmlerden aklımda kalanları, gözüme takılanları kısaca izlenimlerimi bu bloga yazıyorum... Sizlerin de kitaplar ve filmlerle ilgili gözlemlerinizi, beğenilerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum...
20 Aralık 2009 Pazar
Köfte Yağmuru

Avatar Filmi

Bu film iki kez izlenmeli diye düşünüyorum. İlkinde renk cümbüşü ile gözlerimiz doydu, detayları ve alt metinleri yakalamak için 2. defa gidilmeli. 3 boyutlu filmlerde alt yazıları okumak biraz daha zor oluyor ama dublajlı izlemekten iyidir.
8 Aralık 2009 Salı
Uçurtma Avcısı
Yazarı : Khaled Hosseini
Uçurtma Avcısı, Afganistan`da devam eden ve çoğumuzun artık kanıksadığı, duyarsızlaştığı savaşın insan boyutunu gözler önüne seriyor. Bazen artık ölmenin en iyi alternatif olduğunu düşündürtebilen, empati kurmamıza yardım eden çok önemli bir kitap.
Yazarın mükemmel anlatımı, arkadaşlık, nankörlük, yalan, ezilmişlik duygularını tüm hücrelerimizde hissettirirken gerçeğin pis ve acı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor...
Tek kelimeyle etkileyici bir kitap.
Uçurtma Avcısı konusu ve kurgusu itibariyle çok da sürükleyici. Kitabı bitirmeniz çok kısa sürecek ama etkisi uzun süre üstünüzde kalacak...
Seyahat Sanatı

Alain de Botton
Sel Yayıncılık; Deneme
İstanbul, 2002
Alain De Botton, Seyahat Sanatı adlı bu kitabında insanların neden seyahat ettiklerini ve seyahatten beklentilerini, seyahatlerinden alacakları hazzı nelerin etkileyebileceğini, insanın yaşadığı yerde sıradan saydığı bazı öğeleri ve detayları seyahat ettiği yerlerde neden ilgi çekici bulduğunu anlatıyor...Yazar kitapta ünlü gezginlerden, insanlardan nefret eden ve yatak odasında seyahata çıkan Maistre`den, eserleri sayesinde bazı sıradan yerleri turistik hale getiren sanatçılardan da örnekler sunuyor. Alışkanlıklarımızla ilgili verdiği örnekler ve yaptığı genellemeler şaşırtıcı derecede isabetli...
"Ne zaman güzel bir yer resmi görsek bu ihtişamlı güzelliğin illa ki mutluluğu da beraberinde getireceği yanılsamasına düşeriz. Oysa estetik ve maddesel nesnelerin sayesinde mutlu olabilme yetimiz zihnimizi bulandıran fiziksel ve psikolojik taleplerin insafına kalmıştır."
Aşk
Elif Şafak
Doğan Kitapçılık; Türkçe Roman ve Hikaye
Aşk, mutsuz bir evlilik yaşayan Amerika`lı bir kadının tesadüfen Mevlana`nın Yaşamı konulu bir kitapla tanışması ile başlıyor. Kitap hem kadına hem de bize Şems ile Mevlana ilişkisini, İslam dinine mevlevilerin bakışını ve yorumlarını, hoşgörüyü ve gerçek aşkı anlatıyor.. Mevlana, Şems Tebrizi`ye olan ihtiyacını, ruhani aşkını şöyle açıklıyor: İnsan insanın aynasıdır. İnsan tek başına yalnızdır, fikri, düşüncesi, bilgisi net değildir. Kendisini sorgulayan akıllı bir arkadaş sayesinde düşüncesinin ve bilgisinin eksikliğinin, tamlığının, doğruluğunun, yanlışlığının, iyiliğinin veya kötülüğünün ayırdına varabilir...
Bu sözler bana Goethe`nin şu sözlerini hatırlattı. "İnsan kendini yalnızca insanda tanır."
Elif Şafak 12. yy`da geçen bazı diyaloglarda karakterlere olmadık sözler söyletmiş . Örneğin Şems bir konuşmada "Ama bu tanrıdan rol çalmak olur" diyor. Bu ve benzeri diyaloglar anlatıma özen gösterilmediğini hissettiriyor insana.
Herşeye rağmen öz ve içeriğin güzelliği hatırına okunması gereken bir kitap...
Bu sözler bana Goethe`nin şu sözlerini hatırlattı. "İnsan kendini yalnızca insanda tanır."
Elif Şafak 12. yy`da geçen bazı diyaloglarda karakterlere olmadık sözler söyletmiş . Örneğin Şems bir konuşmada "Ama bu tanrıdan rol çalmak olur" diyor. Bu ve benzeri diyaloglar anlatıma özen gösterilmediğini hissettiriyor insana.
Herşeye rağmen öz ve içeriğin güzelliği hatırına okunması gereken bir kitap...
Semerkant

Yapı Kredi Yayınları; Arap Edebiyatı ve Başvuru Eserleri;
İstanbul, 2007
Amin Maalouf bu kitabında ünlü matematikçi ve şair Ömer Hayyam`ın Rubaiyat adlı eserinin Titanic kazasında son bulan yolculuğunu anlatırken Ömer Hayyam`ın, Hasan Sabbah`ın ve Nizamülmülk`ün yaşamları ve onları çevreleyen 11. Yüzyıl orta doğusu hakkında geniş bilgilere yer veriyor. Semerkant kitabı ile İsmaililiğin doğuşunu, Alamut Kalesi efsanesini, Selçuklu Devleti yönetim şeklini de biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum.Zevkle okuduğum bu kitabı doğu kültürü ve tarihine meraklı olan herkese tavsiye ederim.
Neşeli Hayat Filmi

UP Filmi

Nefes Filmi
Filmde bazı telsiz konuşmalarının anlaşılamaması sinir bozucuydu ama yine de şiddetle tavsiye edilir...
İki Dil Bir Bavul Filmi
1 Kasım 2009 , Kızılırmak Sineması: Çok merak etmiştim, ben izleyemeden vizyondan kalkacak diye endişelenmiştim. Film, Urfa'nın siverek ilçesine tayin olan yeni mezun bir öğretmenin Türkçe bilmeyen 1. sınıf öğrencileri ile neler yaşadığını anlatıyor...Çok çok güzel bir film olmuş. Aslında film değil de belgesel demek daha doğru olur çünkü tek kamerayla ve okulda eğitim devam ederken çekilmiş. Öğrencilere sadece kameraya bakmamaları tembih edilmiş... Çocuklar, köy halkı, öğretmen ve köy hepsi birbirinden gerçekti. Film hiç bitmesin istedim.. Küçükken tatillerde anneanneme, köye giderdik... Yine bir şubat tatilinde köye gittik. Tatilin sonu geldi, ertesi gün okullar açılacaktı fakat biz şehre dönemiyorduk çünkü kar yolları kapatmıştı... Annem de bizi 2 günlüğüne köy okuluna yolladı. Dayımla teyzem bizi sırtlarına alıp karları yara yara okula götürmüşlerdi..Bu filmi izlediğimde o günler, o okul, oradaki arkadaşlarım geldi aklıma... üstleri başları kirli ama yürekleri tertemiz, aptal oldukları için değil fakir oldukları için, Türkçe bilmedikleri için zor öğrenen, eğitimlerine devam edemeyen çocukları düşündüm..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)